FELSEFE GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ PROF. DR. BETÜL ÇOTUKSÖKEN İLE DEVAM ETTİ
Sarıyer Belediyesi Felsefe Günleri’nin ilki geçtiğimiz haftalarda Sarıyer Belediyesi Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi’nde başlamıştı. Haziran ayına kadar devam edecek olan söyleşilerin ikinci konuğu “Niçin Felsefe, Niçin İnsan Felsefesi” konu başlığı ile Prof. Dr. Betül Çotuksöken oldu.
Sarıyer Belediyesi Felsefe Günleri devam ediyor. Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Sarıyerlilerin ilgi gösterdiği söyleşilerin bu haftaki konuğu ise Prof. Dr. Betül Çotuksöken oldu. Çalışmalarını son yıllarda özellikle insan eksenli varlık felsefesinde yoğunlaştıran ve felsefe alanında çok sayıda çalışmaları olan Prof. Dr. Çotuksöken, konuşmasına felsefenin tanımı ile başladı. Felsefeyi insan-dünya-bilgi/bilgi olmayan arasındaki sorunlu ilişkileri çözümleyen bir etkinlik olarak tanımlayan Prof. Dr. Çotuksöken, “ Dış dünya ile düşünme ve dil arasındaki sorunlu ilişkileri çözümleyen bir etkinlik olarak felsefe, her türlü bilme edimi ve bilgi gibi aykırılıklara yönelir, aykırılıklara dikkati çeker ve onları görünür kılar” dedi.
Filozofların çağın ötesinde hareket eden ve yüksek sesle mesaj veren kişiler olduğunu belirten Çotuksöken, “Günümüz dünyası filozofu kışkırtıyor. Bu hep böyle olmadı mı aslında? Gergin filozof yoluna devam ediyor. Aykırılıkların avcısı olarak sanal gerçekliğin yarattığı olanakları kullanıyor, perdelenen felsefi düşünmeyi ve felsefi düşünmenin ürünlerini, küreselleşme normalleştiriyor; bu da zaman zaman birçok şey gibi felsefenin görünürlüğünü elinden alıyor. Tam da bu noktada şöyle bir saptama yapabiliriz: Belki de her şeyin, örneğin, savaşın, işkencenin, insanların harcanmasının, değersizleştirilmesinin normalleştiği, normal görüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Böyle bir çağda felsefe düşünmek için çok fazla nedenimiz var” diye konuştu.
“FELSEFE BİZE YOL ÇİZİYOR”
Konuşmasında felsefe tarihine değinen ve felsefe tarihinin özellikle düşün dünyasına çok güzel bir yol çizdiğini ifade eden Çotuksöken, ““Sizler felsefe okurları olarak yayınlanan kitapları okuyorsunuz. Felsefe tarihi çalışmaları bakımından da ülkemizdeki filozoflar epeyce emek veriyorlar. Bizler öngörüde bulunuruz, proje tarzı belirlemeleri yaparız, kuramsal, teorik çalışmalar yaparız önce zihnimizde bir takım şeyleri tasarlarız. Büyük ölçüde yaşantımızı da bu tasarlamalar üzerine kurarız.
Ardından da eyleme geçeriz. İnsan kimdir? sorusu tarih boyunca çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Ben, insan varlık konusunu dört başlık altında değerlendiriyorum. Metafelsefe, sistematik felsefe, felsefe tarihi ve dördüncü yüzüne de uygulamalı felsefe diyorum. Niçin felsefe ve niçin insan felsefesi? Yani felsefenin gör dediği saptamalar üzerinden hareketle “İnsan kimdir, insan ne yapar, düşünerek bulma, kendimizi bilme, kendimizi tanıma, davranışlarda nerede, durumlarda nerede gibi soruları yanıtlarken tam farkındalığın karşılığı olarak felsefenin insana en yakışan etkinlik olduğunu görüyoruz. Bunun nedenini de insanın ve felsefenin durumlar karışışında arada kalmasına bağlıyoruz” dedi.
Konuşmasının ardından söyleşiye katılan dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Betül Çotuksöken’e, Sarıyer Belediyesi Başkan Yardımcısı Sergül Doğan, çiçek takdim ederek, düşünce dünyasına katkılarından dolayı teşekkür etti.
Sarıyer Belediyesi Felsefe Günleri / İstanbul Gazetem
